hava Çoğunlukla Bulutlu
DOLAR 28,9267 % % 0.07
EURO 31,3183 % % -0.47
GRAM ALTIN 1.882,80 % % -2,15
ÇEYREK A. 3.078,38 % % -2,15
BITCOIN 1.202.630 % 4.554
SON DAKİKA
Google News

YAVAŞ : “SEÇİMDE EN ÖNEMLİ ŞEY, HALKIN SEÇİMİDİR”

Son Güncelleme :

05 Mayıs 2023 - 22:24

YAVAŞ : “SEÇİMDE EN ÖNEMLİ ŞEY, HALKIN SEÇİMİDİR”

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Aksaray’da; “Ben, Tanrı nasip ederse sizlerin oyları ile seçildiğimde kırsal kalkınmadan da mesul olacağım, aile ve sosyal politikalardan da mesul olacağım; yaptığım çalışmalar sebebiyle” dedi. Hem de Yavaş, “Biz PKK’ya da karşıyız; HÜDA PAR’a da karşıyız. PKK’yı da kınıyoruz, HÜDA PAR’ı da kınıyoruz. Kandil silah bırakmadıkça o İHA’lar SİHA’lar toplanıp roket olarak üstlerine yağacak. Devletin milli emniyet politikaları değişmez” diye konuştu.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Aksaray’da düzenlenen mitinge katıldı. Yavaş, burada şunları söyledi:

“SEÇİMDE EN ÖNEMLİ ŞEY, HALKIN SEÇİMİDİR”

“Şunun şurasında 14 gün sonra seçime gidiyoruz. Seçime namacıyla gidilir? Seçime giderken, iktidar uzun süredir gerçekleştirdiklerinı, varsa yapamadıklarını anlatır bundan sonra prosese dairde vaatlerini verir. Peki mudurumafet ne yapar? Onlar da derki; eleştirilerini yapar, biz daha iyi yöneteceğiz der. Vaatlerini verir, projelerini anlatır ve halkın önüne çıkılır. Halk şunları dinler, bir karar verir. Ya yönetimin devamı der ya da değiştirir. Bunun adına seçim deniliyor. Şimdi seçime gidiyoruz. Seçime giderken acayip acayip sesler duyuyoruz. ‘Bunlar hükümeti indirmek istiyor’ bu tür sözler…

Ben de diyorum ki; evet, bunun amacıyla gidiyoruz seçime. Bunda acayip bir şey yok ki… Biz diyoruz ki siz yapamadınız, biz geleceğiz daha iyisini yapacağız diyoruz. Halk bize inanırsa seçecek. Bu kadar basit. Ancak, şimdi seçim konuşulmuyor. Niye seçim konuşulmuyor? Maalesef, halkın geçimi konuşulacağına, diğer şeyler konuşuluyor. Halbuki seçimde en mühim şey, halkın seçimidir. Halk bundan sonra iktidar değişirse ya da değişmezse hayatında neler değişecek onları görmelidir.

“BELEDİYEYİ ALMADAN ÖNCE İŞİ GÜCÜ OLMAYAN İNSANLAR, ŞU ANDA BELEDİYEDEN ALDIKLARI İŞLER İLE TÜRKİYE’NİN İLK 100 ZENGİNİ ARASINA GİRDİLER”

Her zaman, her yerde söylüyorum 1 trilyon 200 milyar bütçe kullandı, 500 milyar dolar dış borç var. Bu kadar kullandığı bütçe ile çok da güzel işler yaptı. Hiç de inkâr etmiyoruz fakat son senelardaki ekonomik politikalar sebebiyle bundan sonra ülkemiz çıkmaza girdi. Mülteci deposu olduk. Uyuşturucu 10 yaşa indi. Artık patatesi soğanı birer birer alır duruma soktular. Bunları eleştiriyoruz. Dolayısıyla biz daha iyisini yapacağımızı iddia ediyoruz. Ancak şunlar konuşulmuyor, ne konuşuluyor?

Bakın, 2019’da Ankara’da seçime gidiyoruz, Ankara’da seçime giderken Ankara’da benden evvelce Sayın Mustafa Tuna vardı, AK Partili. Hiçbir diyeceğim yok, aslan gibi belediyeyi yönetti. Hiç yolsuzluğa falan karışmadı, mahkeme kararlarını uyguladı. Ama önden evvelce 21 buçuk sene jeliboncu bir baş yönetti Ankara’yı. Jelibonu maden sanan bir baş yönetti. Nasıl yönetti? Bir oğluna spor kulübü, bir oğluna televizyon aldı. Ne işi gerçekleştirdikleri belli değil, senelerce belediyenin kaynaklarını aktardılar. Belediyeyi almadan evvelce işi kuvveti olmayan insanlar, şu anda belediyeden aldıkları işler ile Türkiye’nin ilk 100 zengini arasına girdiler. Bırakmak istemiyorlardı…

 

“ALLAH NASİP EDERSE SİZLERİN OYLARI İLE SEÇİLDİĞİMDE KIRSAL KALKINMADAN DA SORUMLU OLACAĞIM, AİLE VE SOSYAL POLİTİKALARDAN DA SORUMLU OLACAĞIM”

Geldik kırsal kalkınmaya, bakın neler yaptık. Bu inşallah sizlere de olacak. Çünkü ben, Tanrı nasip ederse sizlerin oyları ile seçildiğimde kırsal kalkınmadan da mesul olacağım, aile ve sosyal politikalardan da mesul olacağım bu yaptığım çalışmalar sebebi ile. Kırsal kalkınma da şu yapılıyordu; ilk sene çiftçileri çağırdık, Ankara’nın toplam yüz ölçümünün yalnızca yüzde 3’ünde, binalar var yüzde 97’si boş. Çağırdık, ne yapabiliriz… Çünkü, iklim krizi sebebi ile dünya açlığa gidiyor, üretmeniz lazım. Ankara’nın yüzde 50’si tarıma ideal boş duruyor.

Nohut tohumu verdik ilk sene ama ürettiğimizi satamıyoruz, tüccar elimizden kapıyor dediler. Siz üretin, ben hepsini alacağım dedim. Orada Başkent Marketler kurduk, orada yapımcılar ile bayan kooperatiflerini kurdurduk. Onlardan aldıklarımızı Ankara halkına ucuz satıyoruz. 2 bin 700, 2 bin 800 liraya tüccar elinden alabilmek istiyor, dedim ki ‘Ben alacağım, vermeyin oraya’, tüccar mal bulamayınca bu sefer döndü. 3 bin 500 liraya kadar fiyat arttırdı. Bu sefer çiftçi geldi, ‘Başkanım ne yapacağız, çok iyi fiyat veriyorlar’; ‘Satın’ dedim ve ertesi sene arpa, buğday tohumunu verdik, ektiler, dedim ki; ‘Satamazsanız, onu da satın alırım.

Halk Ekmek’imiz var orada’ derken dediler ki, ‘Gübreye gereksinimiz var’. Belediyenin tesisinde sıvı gübre imal ediyoruz. Sıvı gübreyi bedava veriyoruz köylüye, şimdi Kahramanmaraş çiftçisine de gönderdik, onlar da ayağa kalksın, kendisini kurtarsın diye. Oraya ilaveten sebze fidelerini de gönderiyoruz ve netice itibariyle daha da dardalar. Mazot yardımı da yaptık. Mazotunu da verdik. Dolayısıyla 650 milyon lira 4 senede çiftçimiz amacıyla para harcadık. Bunun karşılığında 30 35 bin çiftçinin cebine tam 4 buçuk milyar lira para girdi. İşte belediyecilik budur. İnsanlara ürettirirseniz, üretirler. Şimdi şunları niye anlatıyorum? Bunlar üç koyun güdemez deyip şimdi de aynılarını söylüyorlar.

YASAKLANDINIZ!..