
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Muğla’da vatantaşlara seslenirken “14 Mayıs akşamı bu iktidar giderse bu, siyasi vuruş olurmuş. Ya tercihlerin nedeni ne? İktidarın gitmesi, gelmesi. Bir tek otoriter rejimlerde iktidar el değiştirmez. Kendisi vuruş kavramını bilmiyor. Darbe değil de bir Osmanlı şamarını yemek istiyorlar da şuandan ‘vuruş’ diye suçlamaya kalkıyorlar. Seçimlere ‘siyasi vuruş’ diyen birisi demokrat olmaz. Bu ülkenin diktatörlüğe girmesinin önünü açıyor demektir. AK Parti ve MHP, seçmenini kışkırtmaya, tahrik etmeye çalışıyor” dedi. Davutoğlu, AKP’nin kenar bölgelerini imara açan yeni bir projesi bulunduğunu belirterek, “Giderayak kenarlarımızı talan etmeye çalışıyorlar. Bu haritaların hepsi benim elimde” diye konuştu.
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün Muğla’da Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’la beraber miting düzenledi. Ahmet Davutoğlu, mitingde yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“TERÖRİSTLERLE İŞ BİRLİĞİ YAPANLAR, OSMAN ÖCALAN’I EKRANA ÇIKARANLARDIR, BİZ DEĞİL:
DAVUTOĞLU :Ne diyor Adalet Bakanı? Muhalefet, teröristlerle iş birliği yapıyormuş. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde teröristlerle en çetin mücadeleyi veren bir başbakan olarak alan okuyorum. Eğer rastgele birimizin bu tür bir irtibatını teşhis ederlerse işte alan burası. Biz, hukuktan kaçmadık. Onlarınki spekülasyon, iddia. Ama bir gerçek var. 2019’da tercihleri kazanmak amacıyla bunlar, kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan’ı TRT ekranlarına çıkarmadılar mı? Teröristlerle iş birliği yapanlar, Osman Öcalan’ı ekrana çıkaranlardır, biz değil. Diyor ki Cumhurbaşkanı, ‘Onlar Kandil’den talimat alıyorlar’ diyor. Kandil’den değil de İmralı’dan mektubu kim getirdi? Erdoğan’ın izni olmadan kimse İmralı’ya gidemez. İmralı’dan medet umanlar, bize laf söyleyemezler.
BENİM, YURT DIŞINDA 1 SENTİM DAHİ YOK:
DAVUTOĞLU :Diyor ki ‘14 Mayıs günü turistlara, işgalcilere Türkiye’yi teslim etmeyeceğiz’. İnsanda bir vicdan olur ya. Yabancı bankalarda hesabı olanlar, Türkiye’ye ve bize ders veremezler. Biz, Toros Dağları’nın yörükleriyiz, Türkmen obasının çocuklarıyız. İşte alan okuyorum. Benim, vatan dışında 1 sentim dahi yok. Yabancı bankalarda bir hesabım yok. Sayın Kılıçdaroğlu’nun yok. Diğer liderlerin yok. Siz ne hesap vereceksiniz? Dün bir televizyon kanalında, benim iddiamı yalanlıyor. Bana yanıt verme, yanıtı Hollanda basınına ver. Davayı Hollanda basınına aç. Hiç kimse tereddüt dahi etmesin; bir daha Türkiye Cumhurbaşkanı, hiçbir turist devlet başkanından ‘aptal olma’ diye mektup almayacak, alamayacak.
DARBE DEĞİL DE OSMANLI ŞAMARINI YEMEK İSTİYORLAR:
DAVUTOĞLU:İçişleri Bakanı’na da söyleyecek birkaç sözümüz var. Diyor ki şayet 14 Mayıs akşamı bu iktidar giderse bu, siyasi vuruş olurmuş. Ya tercihlerin nedeni ne? İktidarın gitmesi, gelmesi. Bir tek otoriter rejimlerde iktidar el değiştirmez. Kendisi vuruş kavramını bilmiyor. Darbe değil de bir Osmanlı şamarını yemek istiyorlar da şuandan ‘vuruş’ diye suçlamaya kalkıyorlar. Seçimlere ‘siyasi vuruş’ diyen birisi demokrat olmaz. Bu ülkenin diktatörlüğe girmesinin önünü açıyor demektir. AK Parti ve MHP, seçmenini kışkırtmaya, tahrik etmeye çalışıyor. Millet İttifakı’nın iktidarında hiçbir bir milli ve manevi dşayet kaybolmayacak. Milli ve manevi dşayetlerin istismar edilmesine de katiyen izin vermeyeceğiz…
Tek bir savunma sanayii projesi bile geride kalmayacak. Ama ne olacak biliyor musunuz? Rekabetçi olacak. Kimse, cumhurbaşkanına yakınlığı bundan dolayı özel muamele katiyen görmeyecek. Damatlar devresi bitti. Ne benim ne sayın Kılıçdaroğlu’nun tek bir çocuğunu kimse görmedi, görmeyecek. Malvarlıklarımızın hepsi araştırılmalıdır. Son 20 sene içerisinde ve daha evvelce cumhurbaşkanlığı başbakanlık, bakanlık yapmış olan her bireyin malvarlığı araştırılsın. Eğer hesap verilemeyen bir malvarlığı varsa alınsın, Hazine’ye devredilsin. Fakire, fukaraya, şehit yakınlarına, gazilere ve engellilere ayrılacak inşallah.
GİDERAYAK KIYILARIMIZI TALAN ETMEYE ÇALIŞIYORLAR:
DAVUTOĞLU :Muğla’da kenar alanlarıyla alakalı Tümleşik Kıyı Alanları Planı çıktı. Muğlalılar itiraz etti. Bir müddet askıya aldılar. 26 Mart 2023’te Cumhurbaşkanı oluruyla bu plan onaylandı ve 19 Nisan’da Muğla’da askıya çıktı. Bu haritaların hepsi benim elimde. Geçmişte bu yolsuzluklara karşı İmar Yasası amacıyla mücadele etmiş birisi olarak bunları hep takip ediyorum. İçişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bu plan üzerinden neler yapıyor biliyor musunuz?
Hiçbir vakit imara açılmaması gereken yerler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yetkisine bırakılarak imara açılıyor. Geçmişte usulsüz ruhsat verilmiş yerler meşrulaştırılıyor. Tahsis edilen yerlerle alakalı yetki, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na veriliyor. Giderayak kenarlarımız talan etmeye çalışıyorlar. 14 Mayıs’ta verdiği oyla Muğla kenarlarının, Ege kenarlarının, 85 milyona ait olan bu kenar alanlarının talan edilmesine de engel olacaksınız.
MUÇEV diye bir vakıf, güya vakıf, şirket şirket, bütün bu alanları kapatıyor, onlar üzerinden iktidara yakın olan şirketler buraları imara açıyor. Bodrum, Datça, Dalaman, Menteşe, Marmaris, Köyceğiz, Fethiye, Seydikemer, Ula, hepsi… Tüm bu alanlarda yetki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na devrediliyor. Bu alanları talan edeceklerle oturacaklar ve yeni rant alanları oluşturacaklar. Bu MUÇEV denilen, gerisinde rant çetelerinin bulunduğu yerlere son vereceksiniz. Mafya yapılarının yer aldığı Yalıkavak marinasına, aynısı olaylara son vermek içim Millet İttifakı’na mührü basacaksınız. Buralarda uyuşturucu ticareti, imar baronları, faiz baronları, milletin kıt düşünce elde ettiği gelirleri yok ediyor. İmar baronlarına, uyuşturucu baronlarına son vermeye geliyoruz.