
Credit Suisse’in yaşadığı kriz neticesi rakibi UBS’e satılmasının sonrasında İsviçreli bankanın en büyük ortakları olan Suudi ve Katarlı finans kuruluşları milyarlarca dolar zarar etti.
İsviçre bankası Credit Suisse’in aşağı yukarı beşte birine sahip olan Ortadoğulu hissedarlar, UBS’in gerçekleştirdiği satın alım nedeniyle büyük zarar etti. UBS, problemli bankayı değerinden gerektiğince düşük bir fiyata satın alınca Suudi ortaklar aşağı yukarı 1 milyar dolar zarara girdi.
Bloomberg’in hesaplamalarına göre, Suudi Arabistan’ın en büyük finans kuruluşunun sahip bulunduğu 9,9’luk hisse UBS teklifinin sonrasında şu anda aşağı yukarı 304 milyon frank (329 milyon dolar) değerine düştü.
SUUDİLER 1 MİLYAR DOLAR ZARARDA
Kraliyetin büyük ortak bulunduğu Suudi Ulusal Bankası, geride bıraktığımız senenin sonlarında Credit Suisse’e 1,4 milyar franklık yatırım yapmıştı. Böylece banka 1 milyar dolardan çok zarara girmiş oldu. Bu yatırımla beraber Suudi bankanın payları de bu devrede aşağı yukarı üçte bir oranında düştü. Bankanın pazar değerinden 25 milyar dolar eksildi.
Zengin Ortadoğulu yatırımcılar, Credit Suisse gibi Avrupalı bankalara uzun yıllardır değişik şekillerde yatırım yapıyordu. Citigroup ve Barclays, 2008 mali krizi esnasında Abu Dabi odaklı fonları kullanmıştı. Hem de Bir diğer Suudi şirket Olayan Group da yüzde 3,27 hisseyle en büyük hissedarlarından biri.
KATARLILAR DA ZARARA GİRDİ
Öte yandan Katar Varlık Fonu da Nisan 2021’de Credit Suisse’in aşağı yukarı 2 milyar dolarlık dönüştürülebilir tahvil ihracına katılımıştı. Fon, bankanın o devre girdiği bir diğer krizde bilançosunu güçlendirmeye yardımcı oldu. Ocak ayında Katarlılar paylarıni aşağı yukarı yüzde 5,6’dan yüzde 6,87’ye çıkararak Credit Suisse’in en büyük ikinci hissedarı olmuştu.
Hem de Katarlıların bir devre bankanın tahvillerine de sahip bulunduğu biliniyordu. İsviçreli düzenleyici kuruluşların satış anlaşması kapsamında Credit Suisse’in pazarlarda prosedür gören 17 milyar dolar değerindeki sermaye kalitesi taşıyan tahvilerinin değerini sıfır olarak belirlemesiyle Katarlıların da zarara girdiği ön görü ediliyor.
Bir devre bankanın uzun süredir en büyük hissedarı olan ve bir vakitler aşağı yukarı yüzde 10 hisseye sahip olan ABD’li kuruluş Harris Associates ise hissesinin yüzde 3’ün altında bulunduğunu bildirdi.
NE OLDU?
ABD’de geride bıraktığımız hafta başlayan bankacılık krizi, Credit Suisse’le beraber Avrupa’ya sıçramıştı. Hem de bankadan günlük 10 milyar frankın üstünde mevduat çekilmişti. Ardından İsviçre hükümeti doğrulusunda hazırlanan bir paket kapsamında UBS Group 167 senedir etkinlik gösteren Credit Suisse’i 3 milyar İsviçre frankı karşılığında satın aldı ve bankanın 5,4 milyar dolar büyüklükteki borcunu üstlendi.
Credit Su-isse’in satın alınması ve merkez bankalarının attıkları adımlar erken saatlerde yatırımcıların kaygılerini hafifletmiş olsa da Credit Suisse’in borçlanma senetlerine sahip olan yatırımcıların uğrayacağı geniş çaplı zararlar yatırımcıların kaygılarını yine canlandırdı.
İsviçreli düzenleyici kuruluşlar, satış anlaşması kapsamında Credit Suisse’in pazarlarda prosedür gören 17 milyar dolar değerindeki sermaye kalitesi taşıyan tahvilerinin değerini sıfır olarak belirledi. UBS’in sermayesini güçlendirecek olan bu karar hisse senedine kıyasla daha güvenilir bir yatırım aracı olan tahvilleri taşıyan yatırımcıları öfkelendirdi.
Yatırımcılar, Credit Su-isse tahvillerine sahip olan yatırımcıların uğrayacağı zararın yanı sıra bir ülkedeki bankacılık sektörü probleminin diğer ülkelere yayılması ihtimalinden ve ABD’deki kırılgan orta ölçekli bankaların durumundan kaygı ediyorlar.