10°
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Millet İttifakı’nın İstanbul mitinginde; “Dürüst ve ehli insanlar yönetmeye başlayınca derhal ayağa kalkacak bu ülke. Başaracağız, hep birlikte başaracağız. Biz buradayız… Yüz binler burada… 86 milyon aniden büyüktür. Türkiye aniden büyüktür” dedi.
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Maltepe’de miting düzenledi. Mitinge; İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ile birlikte; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da katıldı.
“TÜRKİYE’DE DEMOKRASİ KAZANACAK, BÜTÜN DÜNYADAKİ DEMOKRATLAR UMUTLANACAK”
Ali Babacan, mitingde yaptığı konuşmada, şunları söyledi:
“Bugün sizlere Türkiye’nin dört bir köşesinin, Anadolu’nun, Trakya’nın sevgisini getirdik. Ülkemizin her yerinden artan demokrasi çığlını bugün buraya İstanbul’a getirdik. İstanbul, bu demokrasi çığlını duyuyor musun? Bütün dünya duyuyor, herkes Türkiye’yi izliyor. Türkiye’de demokrasi kazanacak, tüm dünyadaki demokratlar umutlanacak. Sağcı solcu demeden, Sünni Alevi demeden Kürt Türk Arap Laz Çerkez demeden her birlikte daha çok demokrasi diyecek miyiz? Hep birlikte Sayın Kılıçdaroğlu’nu 13’üncü Cumhurbaşkanımız yapacak mıyız? Hep birlikte Millet İttifakı olarak TBMM’de çoklığı sağlayacak mıyız?
“EKONOMİYİ KÖTÜ YÖNETİRSENİZ YÜKSEK ENFLASYONA MAHKÛM EDERSİNİZ BU ÜLKEYİ”
Ali Babacan :Sevgili İstanbullular, siz bu ülkenin ekonomisini en iyi bilenlersiniz. Bu pahalılığı da yoksulluğu da en iyi hissedenlerdensiniz, bilenlerdensiniz. 2010’da İstanbul Avrupa Kültür Başkenti olmuş muydu? Tek haneli enflasyonla ve Avrupa Birliği standartlarına ulaşmak amacıyla yaptığımız reformlarla başarmıştık bunu. Şimdi, ülkeyi getirdikleri şu duruma bakın.
Bakın, size bu 200 liralık banknotun, bir öyküsünü anlatmak istiyorum; bu banknot 2009 senesinde tedavüle çıktı. Yıl 2009… Kaç dolar ediyor idi biliyor musunuz? 134 dolar ediyor idi. Bugün ne kadar ediyor? 10 dolar bile etmiyor. Döviz bürosuna gidin bakın, kur 20,5 oldu mu? 9 lira küsur ediyor. Ben şimdi soruyorum, her bireyin cebindeki bu 200 liradan 134 dolar ederken; 9 dolara düşüren artık tam 124 doları kim çaldı ya? Bu enflasyon, tam baş belasıdır. Ekonomiyi kötü yönetirseniz yüksek enflasyona mahkûm edersiniz bu ülkeyi.
“ALTI AYDA MEVCUT KRİZ İKLİMİNİ SONA ERDİRECEĞİZ”
Ali Babacan :Şu an, Türkiye’de kurum murum kalmadı. Şu anda ülkede devlet kurumu nerdeyse kalmadı. Her şey tek bir bireyin keyfine bağlı, şu anda bu ülkenin bir ekonomi politikası yok. Ne var? Zır cahillik var. Merkez Bankası’ymış, BDDK’ymış, bu kurumlar nerdeyse yok hükmüne geldi. Devlet kadroları tek bir bireyin oyuncağı oldu. Ama arkadaşlar, kaygıya mahal yok. Ne yapacağız, Türkiye’yi bu güzel ve kuvvetli ülkeyi süratle düzlüğe kavuşturacağız. 2002’de ülke çok kötü bir haldayken, başarmıştık. Şimdi çok daha iyisini yapacağız. İlk bir ayda, kurumları ayağa kaldıracağız. Altı ayda sahip olunan kriz iklimini sona erdireceğiz. En geç 2 senede da enflasyonu tek haneye indireceğiz. Bunu hep birlikte başaracağız. Millet olarak bunu başaracağız.
“SİZ HER GÜN HUKUKU AYAKLAR ALTINA ALIP BU ÜLKENİN EKONOMİSİNİ BÜYÜTEMEZSİNİZ”
Ali Babacan :Değerli dostlarım, hep söylüyorum. Ne kadar adalet, o kadar ekonomi. Ne kadar hak ve istiklal, o kadar ekonomi. Ne kadar demokrasi o kadar ekonomi. İşte siz, ülkemizdeki demokrasi zeminini güçlendirmezseniz, üzerine dayanıklı bir ekonomiyi katiyen inşa edemezsiniz. Olmaz. Siz her gün hukuku ayaklar altına alıp bu ülkenin ekonomisini büyütemezsiniz. Onun amacıyla olmuyor. Bunu anlamıyorlar ve ülkemizi bir krizden diğerine savuruyorlar. İşte bunun amacıyla biz ne diyoruz, ‘hak hukuk adalet’ diyoruz… İşte biz, hakkın düştüğü yerden kaldıracağız. Hukukun üstünlüğünü sağlayacağız ve adalet ile yöneteceğiz. Fakat o dayanıklı zemin üzerine dayanıklı bir ekonomiyi inşa edeceğiz. Çürük zemine dayanıklı ekonomi inşa edemezsiniz.
“86 MİLYON BİRDEN BÜYÜKTÜR”
Ali Babacan :İktidara geldiğimiz gün derhal hal ve hasar teşhis çalışması yapacağız. Halının altına süpürülen her şeyi meydana çıkaracağız. Enflasyon ile mücadele önceliğimiz olacak. Çünkü çağımızın bu en büyük hırsızlık yöntemine dur demek zorundayız. Merkez Bankası’nın bağımsız ve itibarlı bir kurum olmasını sağlayacağız. Bütün kadroları bilgili, deneyimli, dürüst isimlerle donatacağız. Reel sektörle ve bankacılık sektörü arasındaki problemleri hepsini tek tek çözmeye başlayacağız. Hızla toparlanacağız. Endişeye mahal yok, bu ülke şu anda içerisinde olduğu duruma bu kötü idare nedeni ile düştü. Dürüst ve ehli insanlar yönetmeye başlayınca derhal ayağa kalkacak bu ülke. Başaracağız, hep birlikte başaracağız. Biz buradayız… Yüz binler burada… 86 milyon aniden büyüktür. Türkiye aniden büyüktür. İnanın böyle.
“OTORİTERLİK Mİ, DEMOKRASİ Mİ? KEYFİLİK Mİ, HUKUK MU?”
Ali Babacan :Değerli arkadaşlarım, seçime gidiyoruz. Ama gerçekte bu seçim, özünde bir referandum. İki seçenekli bir referanduma gidiyoruz. Önümüzde iki adet tercih olacak. Şimdi bu iki tercihi ben İstanbul’a soracağım; otoriterlik mi, demokrasi mi? Keyfilik mi, hukuk mu? Baskı mı istiklal mü? Tek akıl mı ortak akıl mı? Korku mu umut mu? Öfke mi sevgi mi? Kavga mı barış mı? Kriz mi huzur mu? Fakirlik mu zenginlik mi? Arkadaşlar, kara kış mı bahar mı? İşte biz demokrasi, istiklal, zenginlik diyoruz. İstanbul cevabını veriyor. Bahar diyoruz. Seçimlerin olacağı son gün 14 Mayıs Anneler Günü. Gelin bu 14 Mayıs’ta annelerimize baharı armağan edelim arkadaşlar. ‘Oyumu sana armağan ediyorum anneciğim’ diyelim ve adaleti, barışı, huzuru annelerimize armağan edelim.”
