
THD Başkanı Çakar, Türkiye’deki Tüke-tici Hakları Günü’ne mutsuz girdiğini, ülkede tük-etici haklarını devletin de şirketlerin de önemsemediğini söyledi.
Tüke-tici Hakları Derneği (THD) 15 Mart Dünya Tüketici Hakları Gününe Türkiye’deki tüketicilerin mutsuz girdiğini açıkladı.
Türkiye’de tüketici haklarının hem devlet hem de şirketler doğrulusunda hiçe sayıldığını, vazifelerin ihlal edildiğini bildiren THD Başkanı Turhan Çakar, tüke-ticilerin sıhhat ve güvenlik, bilgilendirilme, asli gereksinimlerini karşılama, zararların karşılanması, aldatıcı ve istismar edici reklamların önlenmesi, sıhhatli etrafta hayata gibi haklarına ulaşamadığını söyledi.
Çakar, tüketicilerin yüzde 98’inin açlık ve fakirlik sınırı altında ezildiğini bildirdi.
EZİCİ ÇOĞUNLUĞUNUN BESLENME VE BARINMA SORUNU VAR
Çakar, 6 Şubat’ta yaşanan büyük felaketin, konutların üretiminde ve tüke-ticilere satılmasında hükümetin, valiliklerin, belediyelerin, müteahhitlerin ve özel yapı kontrol şirketlerinin vazife ve sorumluluklarını yerine getirmediklerinin açık bir kanıtı olduğunu söyledi.
Tük-eticilerin ezici çoğunluğunun fakir ve dar gelirli olmaları nedeniyle beslenme ve barınma gibi asli ihtiyaçlarına erişemediğine de işaret eden Çakar, Türkiye’de nüfusun aşağı yukarı yüzde 60’ının açlık, yüzde 38’inin fakirlik sınırının altında yaşadığını, hem açlık hem de fakirlik sınırı altında hayat mücadelesi verenlerin oranının ise yüzde 98’e ulaştığını bildirdi.
İSTİSMAR EDİCİ REKLAMLAR YAYGINLAŞIYOR
Çakar, besin ürünleri başta olmak üzere tüketicilere satılan bir çok malın özellikleri, riskleri ile ilgili bilgilenme hakkı gereğince tüket-icilere doğru ve kusursuz olarak bilgi verilmediğini, tüke-ticilerin sağlığını ve hayatını tehlikeye atan çoğu ürünün piyasada satılabildiğini söyledi.
Çakar, tüketicilerin yaşadığı başka problemleri şu şekilde sıraladı:
“Tük-eticilerin satın aldığı ayıplı mal ve hizmetlerde zararlarının karşılanması hakkı gereğince, ayıplı olan malın yenisini ya da bedelini istediklerinde, ayıplı hizmetin ise yenilenmesini istediklerinde firmaların olumsuz tutum ve davranışlarıyla karşılaşmaktadırlar.
İnternet ve sosyal medya ortamları başta olmak üzere çoğu ortamda yapılmakta olan aldatıcı, yanıltıcı, istismar edici ürün reklamları yaygınlaşmaktadır.
Tük-eticilerin yaşadığı kentler başta olmak üzere, natural ortamlar olan ormanlar, yeşil alanlar ile denizler, göller, akarsular, yeraltı suları, hava kirletilmekte ve tüketicilerin sıhhatli bir etrafta hayata hakkı ihlal edilmektedir.